10 Eylül 2013 Salı


dur!
dünya midemde dönüyor, bulantıdır yaşıyorum.
dur, sokağa çıkma!
başına bir gaz fişeği isabet ediyor, beni kan tutuyor..
biz dağlardan soluklar topladık da dağıtmaya geldik.
dur nefes alma, hayır soluduğun oksijen değil..
kır bacaklarımı, sen yap..
coplarıyla geliyor işte, yüceltilmiş adam..

biz zifir siyah gecelerde yıldızlarla huzur uyuduk seninle,
lacivert beni korkutuyor artık, bir yıldız parlıyor yakasında.
görüntüler karışıyor, kalabalıklaşan insanlar bulanıklaşıyor..
gözüme kan sıçradı, üstümüzden geçen neydi?
temiz toplum derken, insanları mı sürüklemekti sokaklardan..

koşma ateş ediyor,
yaşamın delgeçliğinden sohbet ettik günlerce,
plastik mermi bizimle aynı dili konuşmuyor.

yeter mi tek göz bakacağım bakacağım hayata,
oy pusulasına yalnız bir açı.
ben o gözle daha bahara ağlayacaktım.
yetmez mi -ama- evet, hayır?

dur!
işte o ses yine uğulduyor,
ağzı kan kokuyor, kulaklarımı tıkasam, hücrelerime sızıyor..
köpürüyor, köpürüyor salyaları aklıma yapışıyor.
biz doğacak çocuklara masallar, şarkılar yazmayacak mıydık daha.

analar ağlamasın diyor, diyor,
duyma sen, diyor..
rahim olan kuruyor, sütler kesiliyor..
bakma, o yaş ağaçlar eğilmeden kökünden sökülüyor..
sen bakma,
analar kan kusuyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder