12 Aralık 2013 Perşembe

burası acımasız soğuk ve kar, şefkati esirgedi kıştan..

sen beni kışa bıraktın, üzülmedim.  "kuşlarla gitme" demiştin, "atlatırız soğukları".. bana yalan söyledin, üzülmedim..
göçe hazırlanan kuşlarımı gözlerinden öptüm, tek tep öptüm..
omzun güzeldi bana, pişmeye yakın ekmek kokusu.. bir orman bulmuş , çadır kurmuştuk.. çok kare, yuvarladık kayalardan taşları..  sustun, üzülmedim.. kış sana çöker gibi oluyordu, göğsün daralıyor, bakışın kararıyordu, ben uzun yürüyüşlere çıkıp, çalı çırpı, bi gayret yakmaya kışı.. kaçmak yerine savaşmak için, bilmiyorum belki de genç değilimdir.. yanıltıyordur bir şeyler.. her sabah yorganın sen tarafından topladığım hüzün, silkelediğim umutsuzluklar.. sanki sen her sabah parça parça sökülüyordun benden, koluna bacağına sarılarak ben, "burada mısın, ah evet buradasın, şimdi ısınacaksın".. atlatıyordum soğuğu, ciğerlerimde kadife kırmızı perde..
bana dünyanın yalnızca döndüğü, çarpık açılarında biçimsizce oradan buradan vurduğu özürlerden söz ediyordun..biliyordum, dünya bu denli koktuğu için omzunda yer alıyordum.. anlamıyordun; neşe, sözcükler, can konmuş sesler.. altımızda ortak yeryüzünü çekip çekip, boşlukta uçuşan yaz fotoğrafları.. tehlikeli, çok tehlikeli sesler sürdün ormana.. sana dehlizlerimin kuyuya döndüğü zamanlardan söz etmiştim.. dehlizim yoktu, ışıltılı giz anılar saklayamıyordum artık, kaybetmiştim..  kuyu bir yaşamın ne kadarında dolardı, bilmiyordun.. taşanları içip içip durduğumu ama yuttuğumu, mide bulantımı unutmak için, için için dağa, taşa, toprağa karıştığımı.. ah sen beni pul pul dökülüyorken, kanat kanat kırılıyorken görüp anlamıyordun.. üzülmedim..
çok sevmek değildi, bilmem neydi ama sıcak havalara denk gelmesi, ne bileyim belki bir yastık kokusu, hani çok deniz bile yoktu içinde.. birlikte midye bile toplamamış, sedef kolyeler takmamıştık. Ay görmüştü bizi, ona bakmıştık.. seni bir yerden, birilerinden emanet almış gibi.. "bak bunlar yollar, bak sen arada bir var bir yok"..  kayan yıldızlara ucu ucuna yetişerek.. inan yaz, bu kıştan daha güzel değildi.. senin geldiğin yolda ayak izlerin taze, taptaze önümde seriliyken..evden çağırıldın, geldiğin .. iyi değillendiğin, seni sana kurdukları yuvadan çağırdılar, gittin.. söyleyebilmeliydin, önemliydi, değildi.. nereye gittiğini söyleyebilmeliydin.. çünkü sormazdım, çünkü bilirdim..  hala yolda durup, çadırda uyuyor, bulduğun her aralıkta dağılıyorsun..
sen beni kışa bıraktın,üzülme.. ben seni gözlerinden öptüm, tek tek öptüm.. ayrılık deniyor buna..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder