30 Ocak 2013 Çarşamba

..


duvarla yüzleşiyorum.. sınırın berisinden bana seslenirken, sana neden kadınların yüksek düşüşler yaşadığını anlatabileceğimi sanıyorum.. anlayabilirsem, yani biraz daha kalırsam kendimle yüz yüze.. neden yüzüne bakamadığımı açıklayabilirim belki.. Paramparça bir Meryem suretisin sen şimdi, çizgilerinin yol haritasından kırgın bakışlarına yürüdüğümde, sana sözlenecek bir dilim yok.
duvarla bakışıyor, öfkemle yüzleşiyorum-gökdelenlerin hayat kurtardığını kim söyleyebilir ki- söz hakkını yitirmiş bir gedik önümde, "durul" diyorum,"durul".. duvar beni duyuyor, ben dinlemiyorum.. öfke boyumu aşıyor anlıyor musun?
bir kadın önümde büyüyor, tutup kolundan çocukluğuna gitmek çırpı kollarını sevmek ve kuzguni parlayan saçlarına gelincik tacı örerek ona bu dünyada ne kadar güzel durduğunu söyleyebilmek istiyorum. zamanlaması yanlış bir gedik var önümde, "dön" diyorum, "geri dön".. bu bir rüya değil, beklerken zaman hep şimdi, geçmiyor. seninle o eşiği atlayamayacağımı, tortulu geçmiş ve yarıklı bileklerle kayaçlara tırmanamayacağımı  biliyorum. Çatal dilimin çözüleceği, yoldan cayma ihtimalinin korkusundan duvarla yüz yüzeyiz.
seni hayata kandıracak bir kaynak bulunmaz sanıyorum, oysa insanlara kanmanın bedeli bir avuç şeker.. cebinden çaldıkları ile demek istiyorum sana, senden çaldıklarıyla..
edepsiz bir gedik açılıyor önümde susuyorum, susup duvara son adım, bir adım kala gölgemin beni ezip geçmesini bekliyorum.. sonra sonra geldiğim yoldan gideceğim..
aynı dilin içinde sen bir kadın ve candaşımsın.. kırıklanmış bakışlarımla seni paramparça parça parça tanıyor yani aslında seni göremiyorum..
özür dilerim..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder