12 Mart 2012 Pazartesi

cunda

yağmurun dindiği yere gidelim, kimselerin sustuğu.. kedilerle söyleşiye oturalım. çiftleşmekten söz edelim, bir'leşmeden, bir'likleri unutmaktan yana..

salınırken hesapsız

ahşap geçmişe, tüller ardındaki ayıba, sarhoşluğa gidelim..

ya da ben gideyim; değdiğim, dokunduğum, savurduğum nem varsa.. yürüdükçe hafifleyen anlar toplamımla.

taşıdığımdan başka ne olabilirim ki..

ben geldim, bir odanın ferah kapısını açtım, süzüldüm topuklarımla ve sokak kaldırımlarını yokladım.. gökyüzüne açtım pencereleri.. koştum..
hayır yoktu aklımda bir şarkı, ellerimi henüz unutmamıştım ancak "teşekkür ederim" den başka sesim yoktu..
ben bir yerlere bakarak gittim, seslendiğim kendim idim..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder